Selülit Tedavileri

Selülit, cilt yüzeyinde çukurlu bir görünüme neden olan kozmetik, lokalize bir cilt rahatsızlığıdır. Engebeli “portakal kabuğu” dokusu, cildin altında toplanıp genişleyen yağ hücreleri ile cildin yüzeyine dik uzanan lifli bantların (septa) birleşimidir.

Tıbbi ortamlarda selülit, ödemli fibrosklerotik pannikülopati, lipodistrofi veya adipoz ödemli olarak adlandırılabilir. Kadınların yüzde 80 ila 90’ı selülit sorunu yaşar. Selülitten kaynaklanan gamzeli deri genellikle karın, kalça, bacaklar ve kalçanın belirli bölgelerini etkiler. Pek çok kadın bacakların arkasındaki selülitten şikayetçidir.

Selülit şiddeti üç derece olarak ölçülür;

• Derece, hafif: Portakal kabuğu görünümü, hafif dökümlü, sarkık görünümlü 1 ila 4 yüzeysel çöküntü arasındadır.
• Derece, orta: Beş ila dokuz orta derinlikte çöküntü vardır, süzme peynir görünümlü, cilt orta derecede bol dökümlü görünür.
• Derece, şiddetli: 10 veya daha fazla derin çöküntü ile cilt ciddi şekilde dökümlü görünür.
• Selülitin nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Kadınlarda yağ hücreleri ve bağ dokusu katmanları dikey bir yapıya Yağ hücreleri selülit görünümü vererek deri tabakasına çıkıntı yapar, erkeklerde ise bu doku çapraz bir yapıya sahiptir.
• Hormonlar selülit gelişiminde önemli rol oynar. Östrojen, insülin, noradrenalin, tiroid hormonları ve prolaktin, selülit üretim sürecinin bir parçasıdır. Ayrıca daha düşük dolaşım, bölgede daha az oksijen anlamına gelir ve bu da daha düşük kollajen üretimiyle sonuçlanır. Genetik faktörler, metabolizmanın hızına ve yağın deri altındaki dağılımına bağlıdır.
• Yaş, cildin daha az elastik, daha ince ve sarkmasına neden olarak selülit gelişme olasılığını artırır. 25 yaşından sonra olma olasılığı daha yüksektir, ancak gençler de dahil olmak üzere daha genç insanları da etkileyebilir. Bu faktörler birleşerek yağ birikintilerini daha görünür kılar, çünkü deri altındaki yağ bağ dokusunun zayıflamasıyla dışarı taşar ve çukurlaşma etkisi oluşur.